Cinsel taciz ve cinsel istismar davalarına temkinli yaklaşmayı tercih ederim ve kişinin beyanının esaslığına inanmayı isterim…
Bunu belirleyecek olan elbette deliller, belgeler, beyanların tutarlılığı, uzman görüşleri ve ispatlanmış kanıtlardır…
Şu anda gündemde olan ve mahkemenin bir babanın öz çocuğuna 7 yıl boyunca cinsel istismar yaptığına yönelik kararı, toplumsal vicdanı tatmin etmemiş gibi duruyor…
Çünkü mantığın ve aklın almadığı bazı olaylar kafaları oldukça karıştırıyor…
Öncelikle, nasıl olur da bir anne, çocuğunun 7 yıl boyunca cinsel istismar gördüğünü farketmez?
Bahse konu çocuğumuz, otizmli bir birey ve yardım almadan ne kendi kendini ifade edebiliyor, ne de ihtiyaçlarını karşılayabiliyor!..
Bu sebeple de bahse konu dönemde, yani 3 ila 10 yaş aralığında bu çocuğa bakıcılık yapan çalışanlar vardı, peki bu çalışanlar nasıl oluyor da o süreçte bu durumun farkına varamıyor?
Çocuğumuzun kendi kendini ifade edemediğini belirtmiştim, iddialara göre otizmli olan çocuğumuz yaşadıklarının hepsini bir tablete yazmış, anne de bu yazılanı görünce cinsel istismar olayını anlayıp 3 yıl önce ayrıldığı eşi, yani bu davadaki baba hakkında şikayetçi olmuş!..
Üstelik, tecavüz olayında kullanıldığı iddia edilen sopayı da kim bulmuş biliyor musunuz?
Annenin yeni eşi!…
Ayrılıktan hemen sonra anne, yaklaşık 2 buçuk yıl sonra da baba yeni evlilik yapmış!..
Bildiğim kadarıyla yeni evliliğinden babanın 1 tane daha çocuğu var!..
Ve yine bildiğim kadarıyla o çocuğun baba hakkında herhangi bir şikayet yok!..
Bunu neden özellikle belirtiyorum, çünkü “Pedofili” olan kişilerin yaptığı istismarlar genellikle bir kerelikle kalmaz!..
Bakınız, ben bir vatandaş olarak “bu adam çocuğuna cinsel istismarda bulundu” diyemiyorum, aynı şekilde “Bulunmadı” da diyemiyorum!..
Hani bizlerin bilmediği ekstra başka bir şey mi var da yargımız bu kararı verdi?
Bilmiyorum, o nedenle de kesin bir iddia da bulunamıyorum…
Ancak takip edebildiğim, bilgi alabildiğim ve analiz edebildiğim kadarıyla ortadaki iddialar, uzman görüşleri ve ispatlanabilmiş kanıtlar babanın kesin olarak bu suçu işlediğini göstermiyor…
Bakınız, yapmışsa, bu adamın tüm hayatını cezaevinde geçirmesi gerekiyor…
Kesin!..
Ama diğer olasılık da insanı çıldırtacak cinsten!!!
Bu arada çocuğunu istismar ettiği iddia edilen ve hakkında 30 yıl hapislik kararı verilen adamın babası AKP’nin kurucularından çıktı…
Yalnız AKP kurulduktan bir süre sonra baba, Erdoğan ile ters düşmüş ve Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmış…
Bu da işin siyasi yönü…
Etkisi var mı bilinmez ama unutulmamalıdır ki, bu davadaki birçok analiz Türkiye Cumhuriyeti’nde yapıldı…
Sonuç olarak bizlerin tek bir talebi olabilir o da adalet!..
Suçluysa en ağır ceza verilsin, değilse iftira atanlar en ağır cezayı alsın, toplumsal vicdanda da babanın yargısı net olarak son bulsun…
Toplumsal vicdan hala baba hakkında kararını verebilmiş gibi görünmüyor…
