

Yenidüzen Genel Yayın Yönetmeni Mert Özdağ, gazete binasına “Türk İntikam Tugayı” imzalı ve “Böyle giderse sonunuz gelecek” yazılı bir tehdit mektubu bırakıldığını açıkladı; Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne gidilerek şikâyetçi olunurken Özdağ, “Susmayacağız, karanlığa teslim olmayacağız” dedi.
Yenidüzen gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mert Özdağ sosyal medya hesabından gazeteye sabah geldiğinde girişte danışman üzerinde bir mektup bulduklarını duyurdu. Kağıtta, “Gazete Uyarı: Ertuğrul ve Mert, böyle giderse sonunuz gelecek.” ifadelerinin yer aldığı; altında ise “Türk İntikam Tugayı” imzası bulunduğu belirtildi.
Özdağ, tehdit mektubunu “buz gibi soğuktu” diye nitelendirerek, derhal Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne gidip Adli Şube’de ifade verdiklerini ve şikâyetçi olduklarını açıkladı.
Gazeteye bırakılan not şöyle:



Paylaşımında, kendilerinin gazetecilik yaptıklarını ve kişisel husumet içinde olmadıklarını belirten Özdağ, şöyle devam etti:
“Tek yaptığımız işimizi yapmak: gazetecilik. Demek ki, yazdıklarımız, söylediklerimiz, savunduğumuz değerler birilerini rahatsız etmişti.
Hiç tereddüt etmedik. Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne gidip Adli Şube’de ifademizi verdik, şikâyetçi olduk. Evet, bu bir tehditti. Evet, bizi korkutmak istediler. Ama biz biliyoruz ki susmak, gerçeği karanlığa gömmek demektir.
Biz susmayacağız. Çünkü bu sadece bizim meselemiz değil, toplumun hakikati öğrenme hakkı. Ve biz, o hakikat için yazmaya, konuşmaya devam edeceğiz.”



“Basın özgürlüğüne yönelik tehditler sıradanlaştırılamaz”
Basın-Sen, Yenidüzen yöneticilerine yönelik ölüm tehdidini kınayarak, yetkilileri failleri derhal ortaya çıkarmaya çağırdı: “Gazeteciler yalnız değildir
Basın özgürlüğüne yönelik tehditlerin sistematik biçimde arttığı bir dönemde, bu kez Yenidüzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mert Özdağ ile Yazı İşleri Müdürü Ertuğrul Senova ölüm tehdidine maruz kaldı. Söz konusu tehdit, 1970’lerin şiddet ve kaos ortamından bilinen “Türk İntikam Tugayı” imzasıyla gerçekleştirildi.
“PERVASIZLIĞIN KAYNAĞI DERHAL SORUŞTURULMALI”
Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), yaptığı açıklamada, gazetecilere yönelik ölüm tehditlerinin giderek sıradanlaştırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Açıklamada, “Bu tür fiillerin neredeyse rutin ve ‘alışılmış’ hale gelmesi kabul edilemezdir. Bu pervasızlığın kaynağı derhal soruşturulmalıdır” denildi.
“YETKİLİ MERCİLER DERHAL HAREKETE GEÇMELİ”
Basın-Sen, yetkililere açık bir çağrı yaparak, “Tehdidin kaynağı tespit edilmeli, failler adalet önüne çıkarılmalı ve tehdit altındaki meslektaşlarımızın güvenliği için gerekli tüm önlemler gecikmeksizin alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
“TEHDİTLERE TOLERANS GÖSTERİLMEYECEK”
Sendika açıklamasında, “Tek amacı kamuoyuna doğru bilgiyi ulaştırmak olan basın emekçilerine yönelik tehdit, hakaret ve siyasi baskılara hiçbir şekilde tolerans gösterilmeyecektir. Hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, hem yasal hem de mesleki zeminde tüm girişimler kararlılıkla sürdürülecektir” denildi.
Basın-Sen açıklamasını, “Meslektaşlarımız Mert Özdağ ve Ertuğrul Senova yalnız değildir” sözleriyle tamamladı.



“Basın özgürlüğünü hedef alan saldırıları kabul etmiyoruz”
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Yenidüzen yöneticileri Mert Özdağ ve Ertuğrul Senova’ya “Türk İntikam Tugayı” imzasıyla gönderilen ölüm tehdidini kınayarak, “Basın özgürlüğünü hedef alan saldırıları asla kabul etmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB), Yenidüzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mert Özdağ ile Yazı İşleri Müdürü Ertuğrul Senova’ya “Türk İntikam Tugayı” imzasıyla gönderilen ölüm tehdidine sert tepki gösterdi.
Açıklamada, gazetecilere yönelik bu tür tehditlerin kabul edilemez olduğuna vurgu yapılarak şu ifadelere yer verildi:
“Gazetecilere yönelik bu tür tehditleri kabul etmiyoruz. Bir gazetecinin, mesleğini yerine getirdiği için ölümle tehdit edilmesi kesinlikle kabul edilemez. Basın özgürlüğünü, kamuoyunun doğru haber alma hakkını ve gazetecilerin can güvenliğini hedef alan her türlü saldırıyı şiddetle kınıyoruz.”
“FAİLLERİN ADALET ÖNÜNE ÇIKARILMASI İÇİN GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI”
KTGB, yetkili mercilere çağrı yaparak, tehdidin kaynağının acilen tespit edilmesini istedi:
“Olayla ilgili olarak yetkili mercilerin derhal harekete geçmesini; tehdidin kaynağının tespit edilmesi, faillerin adalet önüne çıkarılması ve tehdit altındaki meslektaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.”
“ORGANİZE VE ETKİN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINMALI”
Güvenlik güçlerinin daha etkin çalışması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, “Güvenlik güçlerinin ve ilgili kurumların, olası risklere karşı daha organize ve etkin hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz” denildi.
“MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
KTGB, basın özgürlüğü ve kamuoyunun haber alma hakkına yönelik tehditlere asla boyun eğmeyeceklerini belirterek şu ifadelerle açıklamasını tamamladı:
“Tek amacı haber yapmak ve gerçeği kamuoyuna ulaştırmak olan basın emekçilerine yönelik tehdit, hakaret ve siyasi baskıya asla prim vermeyeceğimizi; hak ve özgürlüklerin korunması için yasal ve mesleki tüm girişimlerle kararlı bir şekilde mücadele edeceğimizi bir kez daha duyururuz.”



“Basını susturamayacaksınız, halkın sesini asla boğamayacaksınız!”
CTP, Yenidüzen yöneticilerine yönelik tehditleri kınayarak, gazetecilerin güvenliğinin devletin en temel sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Yenidüzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mert Özdağ ile Yazı İşleri Müdürü Ertuğrul Senova’ya yönelik “Türk İntikam Tugayı” imzalı ölüm tehdidinin ardından bir açıklama yayımladı. CTP açıklamasında, basın emekçilerine yöneltilen tehditleri en ağır şekilde kınayarak, “Basını susturamayacaksınız, halkın sesini asla boğamayacaksınız!” dedi.
CTP’nin açıklamasında, “Son dönemlerde gazetecilere yöneltilen tehditlerin sayısı artıyor. Bu tehditler yalnızca bireylere değil, toplumun haber alma hakkına ve demokrasinin özüne yapılmış saldırıdır. Bu saldırılar, korkutma ve sindirme yoluyla halkın sesini kısmaya dönük tehlikeli girişimlerdir” ifadeleri yer aldı.
“GÜVENLİK ZAFİYETİNİN MÜSEBBİBİ YÜRÜTMEDİR”
Ülkede artan suç oranlarına da işaret edilen açıklamada, “Ülkeye girişlerde denetim ve nüfus politikası başta olmak üzere yürütmenin yarattığı zafiyetin suçlarda niceliksel ve niteliksel bir patlamaya sebebiyet verdiğinin de altını çizmek gerekmektedir. Silah izinlerinin sayısını dahi kamuoyuna açıklayamayan ve bu kadar silahlanma talebinin nedenini izah edemeyen ülke yönetimi, toplumda ‘güvenlik zafiyeti’ algısının iyice yerleşmesinin müsebbibidir” denildi.
“TEHDİTLERE SESSİZ KALMAK SUÇA ORTAK OLMAKTIR”
Gazetecilerin güvenliğinin kamu otoritesinin temel sorumluluğu olduğuna vurgu yapan CTP, “Yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz: Gazetecilerin güvenliği, kamu otoritesinin en temel sorumluluklarından biridir. Tehditlere sessiz kalmak ya da görmezden gelmek, suça ortak olmaktır. Gazetecilerin korunması için acilen etkin ve caydırıcı adımlar atılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“GERİ ADIM ATILMAYACAK”
Açıklamada, Yenidüzen yöneticilerine yönelik tehdidin yalnızca basın özgürlüğüne değil, aynı zamanda en temel insan hakkı olan güvenli yaşam hakkına da ağır bir saldırı olduğu kaydedildi.
CTP, “Cumhuriyetçi Türk Partisi, özgür basını ve onurlu gazetecilik mücadelesini sonuna kadar savunacaktır. Karanlık zihniyetlerin tehditleri karşısında geri adım atılmayacak, demokrasiyi, özgürlüğü ve halkın hakikat arayışını savunmaya devam edeceğiz” sözleriyle açıklamasını tamamladı.