Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, İskele Kaza Mahkemesi‘ne çıkarılan Kıbrıslırum çiftin tutuklu yargılanmak üzere 3 ay süre ile cezaevine gönderilmelerine yönelik kararın orantısız ve ağır olduğunu söyledi
Sosyal medya hesabından yazılı açıklamada bulunan Esendağlı, “Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarınca Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü gerçekleşmeden, devam eden siyasi uyuşmazlığın en önemli başlıklarından biri olan mülkiyet sorununa ilişkin Kıbrıslıtürklerin ya da KKTC’de yasal olarak iş yapan kişilerin bireysel olarak hedef alındığı cezai yaptırımlara başvurulmasının haklı, yasal ve insani bir tarafı bulunmadığını, çözüme kadar mülkiyet konusunda etkin çözüm yerinin Taşınmaz Mal Komisyonu olduğunu defalarca ve her platformda ifade ettiklerini” belirtti.
“Şimdi ayna bize döndü”
Esendağlı, “Şimdi ayna bize döndü” diyerek, “Hiç uzatmadan söylemeliyim ki dün İskele Kaza Mahkemesi’ne çıkarılan Kıbrıslırum çiftin itham edildiği mülke tecavüz, rahatsızlık ve kişisel verileri elde etme suçlarının niteliği dikkate alındığında bu insanların tutuklu yargılanmak üzere 3 ay süre ile cezaevine gönderilmelerine yönelik karar orantısız ve ağır görünmektedir” dedi.
“Tehlikeli adımlara gebe olduğu uyarısını çok defalar dile getirdik”
Barolar Birliği Başkanı açıklamasına şöyle devam etti:
“Güney Kıbrıs’ta başlayan tutuklama süreçlerinin Kıbrıs’ın her iki tarafında da müteakip tehlikeli adımlara gebe olduğu uyarısını çok defalar dile getirdik.
“Hukuksuzluğa hukuksuzlukla cevap verilmesi biz hukukçuların savunabileceği bir şey değildir”
Ancak hukuksuzluğa hukuksuzlukla, aşırılığa aşırılıkla cevap verilmesi biz hukukçuların savunabileceği bir şey değildir.
Kıbrıs Rum Liderliği ve yargısının işbirliği ve uyum içinde bireyleri hedef alarak ve onlara zarar vererek yürüttüğü yargısal süreçler, eninde sonunda uluslararası hukuk önünde mahkum olacaktır. Aynı yolu yürümeye başladığımız görüntüsünü vermekten kaçınmalıyız.
Bu görüntünün Kıbrıs’ta yaşayan herkesin hukuki güvenliğini ve dolaşım özgürlüğünü tehdit eder boyuta ulaşması tehlikesi çok yakındır.
Bundan ise en büyük zararı görecek olan yine Kıbrıslı Türkler olacaktır”
