Mete Hatay dan atanmış hukümete cevapsız kalkacak sorular
Yeni bir müjde daha (!) geldi: 32 yeni kumarhane, bir o kadar da otel yapılacakmış. 28 bin kişilik istihdam vaat ediliyor. Manşetler “ekonomik büyüme” diye atılıyor. Peki ben size başka bir soru sorayım: Bu 28 bin kişi sabah kalkınca nereye sıçacak? Ya aynı otellerin müşterileri?
Evet, tam da böyle soruyorum. Çünkü artık bu ülkenin daha süslü cümlelere değil, hakikate ihtiyacı var. Siz büyüme rakamlarına tapan teknokratlar, planlamayı Excel hücrelerinden ibaret sanan müdürler, bu insanların kanalizasyonu nereye akacak diye düşündünüz mü hiç? Ya bunlara destek veren Müslüman AKP? Ya onlar ne diyorlar bu işe?
Kanalizasyon, elektrik, su, yol, hastane, okul… Bunların hangisine dair bir planınız var? Mevcut otellerin bile çoğu altyapısız, kaçak çözümlerle dönüyor. Her yağmurda taşan rögarlar, her yaz saat başı kesilen elektrikler, kurumuş dereler… Bunlar size hiçbir şey demiyor mu? Tabii diyebilirsiniz ki sıkıştığımızda anavatan hediye edecek! Anadolu’dan çalınan parayla Kıbrıs’taki kumarhane baronlarına alt yapı yapmak için. Bedelini de iradesini vererek ada halkı ödesin.
Ayrıca, siz de biliyorsunuz, değil mi? Bu kumarhanelerin “junk head” denilen müşterilerinin çoğu otelden bile dışarı çıkmadan geri dönüyor. Zaten ödemelerini de gelmeden yapmışlar. Uçaktan inip doğrudan otelin içine giriyorlar, orada yiyip içiyor, oynayıp kaybediyor, sonra uçağa binip gidiyorlar. Mahalle bakkalına, yerel esnafa, çiftçiye, berbere ne katkıları var? Sıfır.
Ama size kalsa bu “dış yatırımlar” ülkeye bereket saçıyor! Hadi oradan.
Daha acısı ise şu: Bu “28 bin istihdam” neyle olacak? Bu ülkede o sayıda vasıflı iş gücü yok. Ne yapacaksınız? Tabii ki yine dışarıdan ucuz iş gücü getirteceksiniz. Yine geçici adı altında kalıcılaşan hayatlar, yine işçi kampları, yine görünmeyen bir göçmen emek rejimi… Peki bu insanların sağlığı, çocukları, eğitimi, barınması? Hastaneler yetiyor mu şu an bile? Okullar dolu değil mi? Yoksa bu insanlar “hizmet için geldiler, hak istemesinler” diye mi bakıyorsunuz?
Burada mesele sadece otel veya kumarhane meselesi değil. Bu, bir toplumu, kendi geleceğini, kendi kaynaklarını hiçe sayarak kirli bir rant düzenine peşkeş çekme meselesidir. Bugün otel açarsınız, yol yapmadan. Yarın trafik kilitlenir, ama size ne? Bugün iş gücü getirirsiniz, ama çocuklarına okul yoktur, siz bakmazsınız. Bugün su yetmez, kanalizasyon taşar, elektrikler kesilir, ama siz büyüme rakamlarına tapmaya devam edersiniz.
Çünkü size göre ekonomi büyüyor. Ama biz biliyoruz: Bu büyüme bir tümör gibi büyüyor.
Devlet dediğin şey sadece yatırım kolaylaştırıcısı değildir. Halkının refahını, yaşam kalitesini, doğasını, geleceğini koruyan yapıdır. Ama siz devleti de, halkı da, geleceği de çoktan bir rulet masasına yatırmışsınız. Dön baba dönelim… Ama bilin ki ruletin her oyunda bir kaybedeni olur. Ve bu sefer kaybeden, tüm toplum olacak.
Ama merak etmeyin, biz unutmuyoruz. Betonun örttüğü her şey bir gün ortaya çıkar. Kanalizasyon da taşar, öfke de. Çünkü bu memleket sizin değil, hepimizin. Ve biz sizden daha uzun yaşayacağız.
