Polonya hava sahasının geçen günlerde Rus İHA’ları tarafından gece boyunca 19 kez ihlal edilmesinin ardından Rusya’ya yönelik NATO Anlaşması’nın 4. maddesi devreye girdi. Polonyalı Tarihçi ve Türkolog Dr. Karolina Wanda Olszowska, yaşanan olayın yansımalarını Cumhuriyet’e anlattı.
RADİKAL – Polonya Başbakanı Donald Tusk, ülke hava sahasının gece boyunca 19 kez ihlal edildiğini açıkladı. İhlallerin büyük çoğunluğunun Belarus üzerinden gerçekleştirildiğini belirten Tusk, bu durumu “güvenliğe yönelik doğrudan tehdit” olarak tanımladı.
Başbakan, üç insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğünü, dördüncü İHA’nın düşürüldüğünün de büyük olasılıkla teyit edildiğini söyledi.
Polonya’nın yaşanan gelişmelerin ardından NATO Antlaşması’nın 4. maddesinin devreye sokulması için resmi talepte bulunacağı bildirildi. Tusk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Güvenlik tehdidi oluşturan bu drone’ların düşürülmüş olması siyasi durumu değiştirdi. Bu nedenle müttefik istişareleri, NATO Antlaşması’nın 4. Maddesi’nin devreye sokulması yönünde resmi talebe dönüştü.”
NATO Antlaşması’nın 4. maddesi, bir üye ülkenin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı veya güvenliğinin tehdit altında olması durumunda, diğer müttefiklerle istişare süreci başlatılmasını öngörüyor. Bu madde, askeri müdahaleyi değil, diplomatik ve stratejik değerlendirme sürecini içeriyor.
Son yıllarda 4. maddeye en çok başvurulan örnek, Rusya’nın 2022’de Ukrayna’ya başlattığı işgal sonrası Doğu Avrupa ülkelerinin talepleri olmuştu.



SAVAŞ UÇAKLARI DEVREYE GİRDİ
Polonya ve NATO’ya ait savaş uçakları, çarşamba sabahının erken saatlerinde hava sahasına giren çok sayıda Rus yapımı İHA’yı düşürdü. Varşova yönetimi yaşananları “bir saldırı eylemi” olarak tanımladı.
Olayın ardından Başbakan Tusk, kabinesiyle acil güvenlik toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, Polonya silahlı kuvvetlerinin ulusal güvenliğe tehdit oluşturan İHA’ları etkisiz hale getirdiği belirtildi.
NATO: POLONYA İLE DAYANIŞMA HALİNDEYİZ
Müttefik ülkelerle Polonya’nın NATO Antlaşması’nın 4. maddesi uyarınca istişare talebi üzerine Rus İHA’larının bu ülkenin hava sahasını ihlalini görüştüklerini belirten Rutte, “Müttefikler Polonya ile dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler ve Rusya’nın pervasız davranışını kınadılar” ifadelerini kullandı.
Rutte, olayın tam değerlendirilmesinin sürdüğünü belirterek, “Açık olan şey, dün geceki ihlalin münferit bir olay olmadığıdır. NATO Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanı, doğu kanadının tamamı boyunca caydırıcılık ve savunma duruşumuzu aktif olarak yönetmeye devam edecektir” dedi.
RUSYA: SUÇLAMALAR ASILSIZ
Polonya’nın NATO’ya başvuru yapma planının ardından, Rusya’dan ilk resmi açıklama Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov’dan geldi.
Peskov, Batılı ülkelerin sürekli olarak Rusya’yı provokasyonla suçladığını öne sürerek, “AB ve NATO liderliği her gün Rusya’yı provokasyonla suçluyor. Ancak çoğu zaman herhangi bir kanıt ortaya koymuyorlar” ifadelerini kullandı.
Peskov, Polonya yönetiminden kendilerine doğrudan bir temas talebi gelmediğini belirtti. Söz konusu İHA ihlalleriyle ilgili yorum yapmaktan kaçınan Peskov, konunun Rusya Savunma Bakanlığı’nın yetki alanında olduğunu söyledi.



“4. MADDE SADECE 6 KEZ DEVREYE GİRDİ”
Polonyalı Tarihçi ve Türkolog Dr. Karolina Wanda Olszowska, yaşanan olayın yansımalarını Cumhuriyet’ten Caner Çiftçi‘ye anlattı.
Olayın, Polonya’da “büyük bir endişeyle” karşılandığını ifade eden Olszowska, “Ancak hem Cumhurbaşkanı, hem hükümet, hem de muhalefet bu süreçte sorumluluk bilinciyle hareket etti. Toplum sakinleştirildi, kamuoyuna düzenli bilgi akışı sağlandı. Özellikle NATO Anlaşması’nın 4. maddesinin devreye sokulması, tüm İttifak ülkeleriyle istişare sürecini başlattı. Bu madde bugüne kadar sadece altı kez devreye girdi; ilginçtir ki bunların tamamı ya Türkiye ya da Polonya tarafından talep edildi. Polonya kamuoyu, Ukrayna sınırında süren savaşın ve Rus tehdidinin farkında. Belarus gibi ülkelerin bu amaçla kullanılabileceğini de biliyor. Dolayısıyla endişe büyüktü ama tüm süreç sakin ve kontrollü bir şekilde yönetildi” ifadelerini kullandı.
Olszowska, Rusya’nın, Polonya için “uzun vadeli bir tehdit” oluşturduğunu belirttti.
“2008 yılında Gürcistan’daki savaş sırasında, Cumhurbaşkanı Lech Kaczyński, önce Gürcistan’ın, ardından Ukrayna’nın ve daha sonra Polonya da dahil olmak üzere diğer devletlerin Rusya tarafından saldırıya uğrayacağı konusunda uyarıda bulunmuştu. Elbette, doğu sınırımızdaki çatışmalar ve üzerimizden geçen füzeler bir tehdit oluşturuyor, ancak en büyük tehlike, yıllardır Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeyi kolonileştiren Rusya’nın imparatorluk hırslarında yatıyor. Sonuçta, Ukrayna’daki savaş 2022’de değil, Kırım’ın işgalinin başladığı 2014’te başladı” diyen Olszowska, şöyle devam etti:
“O zamandan beri Rusya ne kadar ileri gidebileceğini test ediyor ve mümkün olduğunda daha da ileri gidiyor. Şimdi de öyle yenilmezse, düşmanlıklarını sadece bir süreliğine askıya alacak ve kapasitesini yeniden inşa ettikten sonra yine daha fazlasını elde etmeye çalışacaktır. Sonuç olarak, Rusya Polonya için gerçekten uzun vadeli bir tehdit oluşturmaktadır.”



“RUSYA GÜÇ DİLİNDEN ANLAR”
Polonya’nın NATO’yu 4. madde kapsamında toplantıya çağırmasının Rusya açısından olası sonuçları ne olabileceği hakkında konuşan Olszowska, “NATO, Rusya’ya tek sesle konuştuğunu ve Rusya’dan korkmadığını göstermelidir. Rusya, yalnızca kendi kullandığı dili, yani güç dilini anlar. Bu, Rusya ile gerilimi tırmandırmakla ilgili değil, Rusya kırmızı çizgiyi aşarsa İttifak’ın tereddüt etmeden sert bir şekilde yanıt vereceğini açıkça belirtmekle ilgilidir. Burada birlik ve destek çok önemlidir. Şu anda, 4. Maddenin uygulanması yeterli görünmektedir; aynı zamanda, tüm NATO liderlerinin bu konuda net açıklamalar yapması da çok önemlidir” dedi.
Olszowska, “Ek yaptırımların tartışılıp tartışılmayacağını bilmiyorum, ancak tüm ülkelerin halihazırda uygulanan yaptırımlara uyması ve Rusya’nın bu yaptırımları atlatmasına yardım etmemesi de önemlidir. Rusya, Polonya içinde, Avrupa içinde ve NATO içindeki bölünmeleri kullanmaya çalışıyor, çünkü bölünmüş bir rakiple savaşmanın birleşik bir rakiple savaşmaktan çok daha kolay olduğunu biliyor” diye ekledi.
“Rusya’nın, daha da ileri giderse ne olacağını test ettiğini” kaydeden Olszowska, “Bu saldırı, Rusya konusunda uzmanlaşmış Polonyalı analistler tarafından bu şekilde yorumlanıyor. Moskova, Polonya güvenlik güçlerinin nasıl tepki vereceğini, Polonya hükümeti ve politikacılarının nasıl tepki vereceğini, toplumun nasıl davranacağını ve son olarak NATO müttefiklerinin nasıl tepki vereceğini kontrol ediyor” dedi.



Dr. Karolina Wanda Olszowska, tarihçi, Türkolog, Krakow (Polonya) Jagiellonian Üniversitesi Uluslararası ve Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi, Türkiye Araştırmaları Enstitüsü düşünce kuruluşunun kurucu ortağı ve başkanı.
“POLONYA İÇİN TEHDİT HER ZAMAN YAKIN”
“Aynı zamanda, bu saldırının arkasında kendilerinin olmadığına dair hiçbir kanıt olmadığını iddia ederek ve dünyanın nasıl tepki vereceğini test etmek amacıyla bu tür başka açıklamalar yaparak kendi anlatısını dayatıyor” diyen Olszowska, “Bu da NATO için büyük bir zorluk oluşturuyor: Böyle bir provokasyonun ardından, birlik ve güç göstererek net bir tepki veremezse, daha da büyük çaplı saldırılar bekleyebiliriz” diye konuştu.
Olszowska, “Polonya’nın uzun süredir ordusunu modernize ettiğini, çünkü coğrafi konumu itibarıyla tehditin her zaman çok yakın olduğunu” belirtti.
“NATO içinde savunma harcamalarının artırılması gerektiğini en yüksek sesle dile getiren ülkelerden birinin de Polonya” olduğunu kaydeden Olszowska, “Ancak bu savaş istemek anlamına gelmiyor. Tam tersine, Polonya savaşın ne demek olduğunu çok iyi bilen bir ülke. İkinci Dünya Savaşı’nda hem Nazi Almanyası hem Sovyetler tarafından işgal edildi. Bu acı deneyimler, Polonya’ya bir şey öğretti: Barış istiyorsan, savaşa hazır olmalısın. Korku ya da tereddüt göstermemelisin. Elbette hiçbir ülke tam anlamıyla savaşa hazır değildir ve Rusya küçümsenmemesi gereken bir güçtür. Ancak Polonya bu tehdidi çok ciddiye alıyor ve buna göre savunmasını şekillendiriyor” ifadelerini kullandı. DIŞ HABERLER