İBB’ye yönelik başlayan operasyonlara dün bir yenisi daha eklendi. Aralarında belediye başkanlarının da olduğu en az 30 kişi gözaltına alınırken halkın iradesini yok sayan rejim, seçimlerin fiilen kaldırılacağı bir ülke hayalinde.
RADİKAL – Toplumsal muhalefetin yükselişi ile birlikte tahtı hiç olmadığı kadar derinden sarsılmaya başlayan tek adam rejimi, yargıyı siyasetinin merkezine oturttu.
19 Mart’ta İBB’ye yönelik başlayan operasyon dalgalarının yenisi dün sabah saatlerinde gerçekleşti. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın operasyonlara ‘‘İstanbul’dan Türkiye’ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor” sözleri siyasetin gündeminde yerini korurken 5’inci dalga olarak adlandırılan operasyonlarla beraber en az 30 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca oluşturulan soruşturma kapsamında 47 kişi hakkında gözaltı kararının olduğu öğrenilirken operasyonlar 4 ayrı soruşturma kapsamında yapıldı. İBB’ye yönelik ‘‘yolsuzluk’’ soruşturması, ‘‘Aziz İhsan Aktaş suç örgütü’’ soruşturması, Büyükçekmece Belediyesi’ne yönelik ‘‘yolsuzluk’’ soruşturması ve Beşiktaş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü’nün 29 Ekim harcamalarıyla ilgili polis ekipleri eş zamanlı operasyon düzenledi.
Gözaltına alınanlar arasında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Ozan İş, Avcılar Belediye Başkan yardımcıları Erhan Daka ve Mehmet Mandacı, Büyükçekmece Belediye Başkan yardımcıları Rıza Can Özdemir ve Ömer Kazancı da bulunuyor.



CHP PM ÜYESİ GÖZALTINDA
Operasyon kapsamında ayrıca İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy, İBB İştiraki İSFALT Müdür Burak Korzay, Ağaç AŞ Genel Müdürü Ali Sukas, CHP Parti Meclisi üyesi Baki Aydöner, eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu da gözaltına alındı.
Daha önce belediye başkanlarına ve belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vererek ihale süreçlerini organize ettiği öne sürülerek hakkında soruşturma açılan iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ın etkin pişmanlıktan yararlanarak ifade verdiği ve bu kapsamda İstanbul’daki ilçe belediye başkan ve yardımcılarının aralarında olduğu 27 kişi için gözaltı kararı verildiği bildirildi.
Aykut Erdoğdu, Ali Sukas ve Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Veysel Erçevik’in, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklandığı İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi.
Beşiktaş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü’nün 2019’daki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili açılan soruşturma kapsamında da dokuz kişi hakkında ‘‘kamu kurum kuruluşları zararına dolandırıcılık’’ ve ‘‘resmi belgede sahtecilik’’ suçlarından gözaltı kararı verildi. Soruşturma kapsamında şüpheli iki kişininse tutuklu bulunduğu ifade edildi.
Son olarak Büyükçekmece’de belediye başkanı ve görevlilerinin bölgedeki inşaat ruhsat ve iskan süreçleriyle hafriyat işlerinde yapıldığı öne sürülen yolsuzluk soruşturmasında Hasan Akgün ve Ömer Kazancı dâhil beş kişi hakkında gözaltı kararı verildi.



SEÇİMSİZ TÜRKİYE HAYALİ
Operasyonların geldiği son nokta ise rejimin yeni Türkiye hayalinin bir yansıması. İktidar bloku yaşadığı yönetim krizini baskı politikalarını artırmakta ararken seçimlerin fiilen kaldırılacağı bir aşamaya hız verildi. Halkın iradesini ortadan kaldıran Saray yönetimi, kendi bekası uğruna sınırlarını kendisinin çizdiği bir muhalefeti de hayata geçirmek istiyor.
Uydurma suçlarla gerçekleştirilen operasyonlarla saldırıların merkezine her ne kadar CHP oturtulsa da Saray yönetimi ülkedeki tüm toplumsal muhalefet güçlerini sindirme amacıyla hareket ediyor.
Bu anlamda rejimin demokrasi ve barış naralarıyla yürüttüğü süreç ile baskı politikalarındaki hızlanma ise birbirinden bağımsız değil.
Bir yanda demokrasi, yeni Anayasa, ‘barış süreci’ gibi gündemleri kendine araç kılan rejim bu gündemler etrafında da muhalefete yönelik çeşitli tuzaklar kurarken diğer yandan da Kurultay iptali, belediye yolsuzlukları gibi gündemler etrafında muhalefeti parçalamaya çabalıyor.
Toplumu ikna edemeyen tek adam rejimi ayakta kalmanın tek çaresini hukuksuz, seçimsiz ve muhalefetsiz bir ülke dizaynında görüyor.
***



CUNTA CUMHURBAŞKANISIN
CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” buluşmaları dün Düzce’de devam etti. Mitinge sabah yapılan operasyonlar damga vururken açılış konuşmasını yapan Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş “Bu yapılanların siyasi olduğu konusunda hiç kimsenin en ufak bir şüphesi yoktur” dedi.
Yavaş’ın ardından CHP Düzce İl Başkanı Özcan Dağıstanlı, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İmamoğlu’nun mektubunu okudu.
İmamoğlu mektubunda “Şimdi, koltuk altlarından gidiyor diye, hukuk kisvesi altında olmadık, akla hayale gelmedik hilelere başvuruyorlar. Hodri meydan. Madem tüm yargı mekanizması elinizin altında, bir an önce iddianameyi hazırlatın. Dökün ortaya her şeyi. Ne doğru ne yanlış, kim gerçeği söylüyor, kim yalanı; görsün cümle alem. Ancak, bu israfçılar da biliyor ki, ortada ne suç var ne de suç örgütü. Alnımız ak, başımız dik. Dolduramadıkları iddianameyle süreç uzadıkça uzuyor, mesnetsiz olduğu için bütün o iddialar ellerinde patlıyor” ifadelerine yer verdi.
Kürsüye çıkan CHP Lideri Özgür Özel ise Partinin kurumsal kimliğine, genel başkanına saldırılar ve kumpaslar kuranlara bir santimetre eksik konuşacak kimse yoktur. Parti 47 yıl sonra birinci parti olacak. Ne Ekrem başkanı bırakırız, ne Cumhuriyet Halk Partisi’ni. Biz Kuvâ-yi Milliye’yiz senden mi korkacağız” dedi.
Özel, “Günün mağduru Erdoğan, bugünün zalimi olmuştur. Erdoğan, kendisine yapılmayanları bugün masum rakibine yapmaktadır. Bu zulmü yapanlara diyorum ki: 12 yaşındaki Çınar’ın da, tertemiz devlet memuru Kadriye Hanım’ın da gözyaşlarında boğulacaksınız. Siz kaybedeceksiniz, adalet kazanacak. Artık o eski siyaset dönemi bitti diye ilk başta söyledik. Kimse vesayetle, baskıyla bir ülkeyi yönetemez. Patron millettir, millet ne söylerse o olur. Milletin kafasını karıştırmak için attığınız iftiralara karşı benim bir teklifim var. Düzce’den, Düzceliler’in gözünün içine bakarak, televizyondan bütün Türkiye’nin gözünün içine bakarak sesleniyorum. Biz adayımıza, belediye başkanlarımıza, arkadaşlarımıza güveniyoruz, kefiliz. Eğer siz de savcınıza güveniyorsanız, hodri meydan. Mahkemeyi TRT’den canlı yayınlayın, millet iftirayı da duysun cevabını da duysun” diye konuştu.
Özel konuşmasını şöyle sürdürdü: Arkadaşlarımızın gözaltına alınmasına sebep olan kişi Aziz İhsan Aktaş. Yargıtay’ın THY’nin ihalesini bu almış. Trabzon Büyükşehir, Şanlıurfa Büyükşehir, Elazığ, Bahçelievler belediyelerinin ihalelerini almış. Devlet Hava Meydanları’nın, Elektrik üretimi AŞ’nin ihalelerini bu almış. Bizim belediyeler bütün ihale dosyalarını yolluyor. Bana 2019 sonrası lazım diyorlar. Bugün yine yeni operasyon haberi ile uyandık. Operasyonu neden cumartesi yapıyorlar? Borsa düşmesin, dolar fırlamasın diye. Yaptığın iş hukuki olsa hafta sonu sabahın köründe çıkıp da bu operasyonları yapmazsın. Şimdi bunlar darbe yapıyorlar. Bugünkü iktidar geleceğin iktidarına darbe yapmaktadır. Erdoğan, bugüne kadar milletten aldığı oylarla Cumhurbaşkanıdır. Ama 19 Mart sonrası yaptığı darbe ile artık cunta Cumhurbaşkanı’dır.
Biz bütün belediyelerimizde mücadele edeceğiz. Aileler ile birlikte mücadele edeceğiz. Gerekirse uyumayacağız. Teslim olmayacağız.’’
***
AKP’YE GELİNCE SİCİLİ TEMİZ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “suç örgütü lideri” olarak tanımladığı iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ın, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak 30 Nisan ve 11 Mayıs’ta verdiği ek ifadeler, İBB’ye yönelik 5. dalga operasyonun dayanaklarından biri olarak gösterildi. Gazeteci Bahadır Özgür, devlet kurumlarından ve AKP’li belediyelerden de ihaleler alan Aktaş’ın, ortağı olduğu geminin adını, AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” sloganından esinlenerek, “Yeni Yüzyıl” olarak değiştirdiğini yazdı. Özgür, yazısında “Basın bildirisine göre, Aktaş ve ortakları Türk bayrağı çekip adını da AKP’nin seçim sloganına atıf yaparcasına ‘Yeni Yüzyıl’ olarak değiştirdi. Yani savcının ‘çete lideri’ dediği, Sabah’ın kaçak mazotla suçladığı Aktaş, AKP’nin ‘paralel evreninde’ düzgün ihaleler alan, makam araçları hediye eden, uluslararası akaryakıt ticareti yapan muteber bir iş insanı. Lakin Beşiktaş Belediyesi sınırlarına girdiğinde, İBB yakınlarından geçtiğinde aniden ‘çete liderine’ dönüşüyor” ifadelerine yer verdi.
***
İFADE DEĞİŞTİRİP PİŞMANLIKTAN YARARLANMIŞ
İBB’ye yönelik soruşturmada etkin pişmanlıktan yararlandırılarak tahliye edilen Beyaz İnşaat hissedarı müteahhit Seyfi Beyaz’ın, ilk ifadesinde suçlamadığı ve usulsüzlük yapmadığını söylediği Ekrem İmamoğlu’nu sonraki iki ayrı ifadesinde suçladığı öğrenildi. Ayrıca ilk ifadesinde İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş’i tanımadığını söyleyen Beyaz, ikinci ve üçüncü ifadesini de değiştirdi ve Keleş’in mermer işlerini İmamoğlu’nun yönlendirmesi aracılığıyla bedelinden yüksek fiyatla aldığını iddia etti. Operasyon kapsamında Beyaz tutuklanmıştı. Beyaz, tutuklu kaldığı süre zarfında 9 Nisan, 25 Nisan, 14 Mayıs ve 26 Mayıs tarihlerinde savcılıkta ifade verdi. Beyaz son verdiği ifadesinin ardından etkin pişmanlıktan yararlandırıldı ve tahliye edildi.
***
YENİ BİR DÜZEN KURMA GİRİŞİMİ
Sabah saatlerinde düzenlenen operasyon sonrasında CHP Lideri Özgür Özel, İstanbul’daki milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri ile Yüksek Disiplin Kurulu üyelerini, İstanbul İl Başkanlığı’nda toplantıya çağırdı. İl Başkanlığı önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Seçimlerin, sandığın sembolik olduğu bir Türkiye istiyorlar. Muhalefetsiz bir Türkiye istiyorlar. CHP’nin olmadığı bir Türkiye istiyorlar. CHP’nin itibarını zedeleyerek iktidar yürüyüşünü durdurmak istiyorlar Toplum bu gerçekleri görüyor. Millet bu yalanlara, iftiralara inanmıyor, inanmayacak” dedi.
***
HEPİMİZİ Mİ ALACAKSIN
İmamoğlu da cezaevinden paylaştığı mesajında geniş kesimlere birlik olma çağrısında bulundu. İsim vermeden Erdoğan’a seslenen İmamoğlu “Öyle karanlık bir tünele girdin ki çıkamıyorsun. Artık uyan, bir geriye çekil ve ülkeyi kendi ellerinle getirdiğin şu hale bak! Nerede duracaksın? Sırayla 16 milyon İstanbulluyu hapse mi atacaksın?” diye sordu. İmamoğlu, şöyle devam etti: “Hukuk yerlerde, toplumsal huzur bozulmuş, siyaset durmuş, dış dünyadan bakınca itibardan eser kalmamış, en kötüsü ekonomi uçuruma doğru yuvarlanıyor. Zaman bu haksız ve hukuksuz düzene hep birlikte ‘Artık yeter’ deme zamanıdır.”
***
MUHALEFET KUŞATILIYOR
DEM Parti MYK, operasyonlara tepki gösterdi. Açıklamada operasyonların “muhalefet belediyelerine yönelik bir tür kuşatmaya dönüştürüldüğünü” vurgulandı. Açıklamada “Kutuplaşmayı artıracak, hukuk ve demokrasi inancını tamamen ortadan kaldıracak, barış ve demokratik toplum özlemini zedeleyecek bu operasyonlara son verilmelidir. Hukuk herkes için ve tarafsız şekilde uygulanmalıdır. Belediyeler halkındır, yerel demokrasinin bel kemiğidir. Belediyeler üzerindeki yargı kıskacı ve kuşatması kaldırılmalıdır” denildi.
***
SİNDİRME OPERASYONU
Operasyonlara ilişkin DİSK ve KESK’ten tepki geldi. Açıklamalarda, iktidarın yargıyı ve kamu kurumlarını araçsallaştırarak, sindirme operasyonu uyguladığı belirtildi. KESK “Siyasal iktidar seçimle kazanamadığı yerleri yargı eliyle cezalandırmaya devam ediyor” derken DİSK’in açıklamasında şunlar kaydedildi: “Belediye başkanlarına yönelik sistematik operasyonların devamı olarak 5 belediye başkanı daha gözaltına alındı. Halkın tercihlerine tahammül edemeyenlere, halk iradesine saygı duymayı yine bu halk öğretecek.” BİRGÜN