Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeye ilişkin ilk kez bir bilgiyi paylaşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ‘Marx yazdı ama son kitabını yazamadı. Marx’ın yazmak istediği son kitabı ben yazacağım’ dediğini aktardı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan sistematik tecrit devam ediyor. Bir yandan tecrit uygulamaları diğer yandan kayyım atamaları sürerken, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Meclis grup toplantısından Abdullah Öcalan’a dönük yaptığı çağrılar siyaset gündeminde yeni süreç tartışmalarını başlattı. Bahçeli’nin ‘DEM Parti ve İmralı’nın yüz yüze görüşmesini bekliyoruz’ çağrısından sonra DEM Parti Eş Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları İmralı’ya gitmek için Adalet Bakanlığına görüşme başvurusunda bulundu.
‘Bahçeli’nin çıkışı önemsenmeli’
Yaşanan gelişmelere dair DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Medyascope’ta Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı. Tuncer Bakırhan, Bahçeli’nin başlattığı süreci dikkatle izlediklerini belirterek, “Meseleye en karşı duran, varlığını bile yok sayan bir politik zeminden böyle bir çıkış beklenmiyor olsa da, sorunun çözümüne dönük söylenen olumlu her şeyi değerlendiriyoruz, kıymet veriyoruz” dedi.
İktidar kanadında farklılıklar
Tuncer Bakırhan, son dönemde Bahçeli’nin başlattığı gelişmeleri değerlendirirken, iktidar kanadının çelişkili tutumuna dikkat çekti. Tuncer Bakırhan, “İktidarın bir yandan İmralı görüşmelerine yeşil ışık yakarken, diğer yandan kayyum atamalarını ve parti yöneticilerini gözaltına alınmasını, Bahçeli Ahmet Türk’e övgüler diziyor, bir hafta sonra farklı bir tutum sergiliyor. Ömer Öcalan İmralı’ya gidiyor. Yani Bahçeli ne diyorsa tersine bir pratik işliyor” ifadelerini kullandı. Tuncer Bakırhan, “13 yıl önceki gizli tanık ifadelerine dayanarak operasyonlar yapılıyor. Bu, iktidarın gerçek niyetini gösteriyor” diye konuştu.
‘Önce netleşsinler’
Bakırhan, MHP lideri Bahçeli’nin açıklamalarının planlı bir proje olduğunu ileri sürdü. “İktidarın söylemi ile pratiği arasında büyük bir makas açıklığı, büyük bir uçurum var” diyen Tuncer Bakırhan, mevcut sürecin sadece Bahçeli’nin “kendi kendine icat ettiği” bir süreç olmadığını, temelinde “meseleye dönük iktidarın programları ve projeleri” olduğunu vurguladı. Tuncer Bakırhan, iktidarın çözüm konusundaki yaklaşımını da eleştirerek, “Önce onlar netleşsin. Bu sorunu nasıl çözmek istiyorlar? Bunu merak ediyoruz. Türkiye kamuoyu da merak ediyor” dedi.
‘Çözüm için hazırız’
Çözüm sürecine her zaman açık olduklarını vurgulayan Tuncer Bakırhan, partilerinin 40 yıllık geleneğinde diyalog ve müzakerenin özel bir yeri olduğunu belirtti. “En zor süreçlerde, cezaevlerinde bile diyalog ve müzakere diyorduk. Bugün de aynı noktadayız” diyen Tuncer Bakırhan, demokratik çözüm için üzerlerine düşen her sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduklarını ifade etti.
İçerik görmeden destek vermeyiz
Sürecin Erdoğan’ı yeniden seçtirme planı olduğu iddialarını değerlendiren Tuncer Bakırhan, “Anayasa değişikliği tartışılırsa, ne kadar kapsayıcı olduğuna, ekonomik adaleti sağladığına, tüm kimliklerin eşit yurttaşlığını güvence altına aldığına bakar, ona göre karar veririz. İçeriğini görmeden destek vermeyiz” diye konuştu.
‘Kayyım çözümü zorlaştırıyor’
Tuncer Bakırhan, çözüm sürecinin ancak idari, sosyal, siyasal ve tutuklu siyasetçileri de kapsayan bütünlüklü bir yaklaşımla mümkün olabileceğini vurguladı. Kayyım uygulamalarının yarattığı tahribata da değinen Tuncer Bakırhan, “Borçsuz bıraktığımız belediyelerin milyarlarca lira borçlandırılması, ihale usulsüzlükleri, hizmet kalitesinin düşmesi ortada. Bu uygulamalar çözümü zorlaştırıyor” dedi.
Görüşmeden mesaj
Tuncer Bakırhan Abdullah Öcalan’ın yeğeni ve DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan’ın İmralı ziyaretinin detaylarına da ilk kez değindi. Tuncer Bakırhan, 12 metrekarelik hücrede tecrit koşullarında tutulmasına rağmen Abdullah Öcalan’ın moral ve motivasyonunun yüksek olduğunu söyledi. Tuncer Bakırhan, Öcalan için “Dinamik, morali yerinde ve umudunu hiç yitirmemiş” dedi.
Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın, sorunun demokratik zeminde çözülmesi için yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu vurguladı. Abdullah Öcalan’ın entelektüel çalışmalarına da değinen Tuncer Bakırhan, “Marx yazdı ama son kitabını yazamadı. Bu konuda ciddi bir yoğunlaşmam var. Sanırım Marx’ın yazmak istediği son kitabı ben yazacağım” şeklinde bir mesaj ilettiğini açıkladı. Bu detayı ilk kez paylaştığını belirten Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın disiplinli çalışma temposunu ve entelektüel üretkenliğini özellikle vurguladı. YENİ YAŞAM