Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazelerini almak için Habur Sınır Kapısı’na giden heyet 6 Ocak’tan bu yana Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı’nda bekletiliyor.
RADİKAL – Suriye’nin kuzeyi ve doğusundaki gelişmeleri takip ederken 19 Aralık’ta Türkiye’ye ait olduğu belirtilen silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırısıyla öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazeleri Suriye-Irak arasındaki kapı Semelka’dan teslim edilecek.
Cenazeleri almak üzere Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne gitmek için yola çıkan ailelerin de içinde olduğu heyet 6 Ocak’tan beri Habur Sınır Kapısı’nda bekletiliyor.
Aralarında DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ile sivil toplum örgütü temsilcileri ve ailelerin olduğu heyet 6 Ocak’ta Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Habur Sınır Kapısı’na gitti.
Heyet “sistem olmadığı” gerekçesiyle sınır kapısında bekletiliyor. Mezopotamya Ajansı İlçe Emniyet Müdürünün “Bizlik bir sorun değil Ankara’dan haber bekliyoruz” dediğini aktardı. Sınır kapısında Silopi İlçe Emniyet Müdürü ve beraberinde çevik kuvvetin yer alması dikkat çekti.
Tanhan: Bu tavır bize karşı bir tavırdır
DEM Parti Mardin milletvekili Kamuran Tanhan dün sınır kapısında yaptığı açıklamada keyfi bir şekilde bekletildiklerini belirtti.
Tanhan “Federe Kürdistan’a geçmek isteyen bütün yurttaşlar bekletiliyor. İlk olarak; arabanız X-ray’dan geçecek dediler, sonra ‘Sizi aramadan sınırdan geçireceğiz’ dediler. Ardından da pasaport kontrolünde ‘Sistem yok’ deyip beklettiler. Bu tavır bize karşı bir tavırdır. Dünden beri irtibata geçtiğimiz herkes sınır kapısından geçeceğimizi söyledi ama halen bekletiyorlar” dedi.
Heyetin geçiş yapmak için sınır kapısında bekleyişi bugün de sürüyor. Polisler ve askerler de sınır kapısının giriş ve çıkış noktalarında zırhlı araçlarla bekliyor.
Kamuran Tanhan bugün yaptığı açıklamada “Yetkililer tarafından tiyatro oynanıyor” dedi. Tanhan “İnsanlık değerlerinin ayaklar altına alındığı, vicdanın ve ahlakın çöktüğü bir durumla karşı karşıyayız. Sağ ve solumuzda geçişlerde herhangi bir problem yok. Ama biz 8 kişilik heyet için sistem çalışmıyor ve gördüğünüz alanların tamamı kapatılmış” diye belirtti.
‘Heyete karşı adı konulmamış bir abluka var’
İlk gün gece saatlerinde bekledikleri alandan çıkarılmak istendiklerini paylaşan Tanhan, “Sistemin açılacağını ve ilk bizi geçireceklerini belirttiler. Biz de çok güven verilmediği için bunu kabul etmedik. Kanaatimiz oydu ki bizi bu alan dışına çıkartıp, bir daha alana bile almamalarıydı. Ki nitekim bugün ve dün yapılan uygulama bunu teyit ediyor. Heyete karşı adı konulmamış bir abluka var” diye kaydetti.
Tanhan, farklı odalara geçmeleri için de kendilerine dayatmalarda bulunulduğuna işaret ederek, “Biz de bunun üzerine ‘Eğer bu odayı alırsanız dışarıda oturma eylemi yapacağız’ dedik. Açık alanda eylemimizi sürdüreceğimizi söyledik. Şu an durdular. Bizi çıkartıp bir daha alana almama niyetleri vardı. İnsanların en temel hakkı olan cenazeleri gömme hakkı ellerinden alınıyor, seyahat hakları engelleniyor” dedi.
Ne olmuştu?
ANF’ye haber geçen serbest muhabir Nazım Daştan ve ANHA muhabiri Cihan Bilgin, 8 Aralık’ta bölgedeki gelişmeleri takip etmek için gittikleri Suriye’nin kuzeyinde 19 Aralık’ta Tışrin Barajı ve Şirin beldesi arasındaki yolda araçlarını hedef alan SİHA saldırısında yaşamını yitirmişti. DIŞ HABERLER
