Ateşkes anlaşmasının kopyasına göre Lübnan’da sadece “resmi askeri ve güvenlik güçlerinin” silah taşıma yetkisine sahip olduğu aktarılırken, Hizbullah’ın önde gelen bir milletvekili “İsrail’in direnişi silahsızlandırma baskısı başarısızlığa uğradı” dedi.
RADİKAL – İsrail ile Lübnan arasında ateşkes yürürlüğe girse de anlaşmanın ayrıntıları, hatta iki tarafın aynı anlaşmayı kabul edip etmediğine dair bir sis bulutu var.
1701 SAYILI BM KARARI ODAKLI
Reuters haber ajansı, bugün gördüğü dün tarihli anlaşmanın kopyasına göre Lübnan’da yalnızca “resmi askeri ve güvenlik güçlerinin” silah taşıma yetkisine sahip olduğunu duyurdu. Bu güçler, Lübnan Silahlı Kuvvetleri, İç Güvenlik Güçleri, Genel Güvenlik, Devlet Güvenliği, Lübnan gümrükleri ve belediye polisi olarak adlandırılıyor. Her iki tarafın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2006 yılında çıkardığı 1701 sayılı kararını tam uygulama taahhüdüne de atıfta bulunuluyor. 1701, “Lübnan’daki tüm silahlı grupların silahsızlandırılmasına” dair maddeler içeriyor.
‘DİRENİŞ HAKKININ TANINMASI, HİZBULLAH’IN SİLAHLARINA RESMİ ONAYDIR’
Hem Lübnan hükümetinin hem Hizbullah’ın yetkilileri, 2008’den beri yapılan hükümet açıklamalarında direniş hakkının tanınmasının, Hizbullah’ın cephaneliğine resmi onay anlamına geldiğini uzun zamandır savunuyordu.
‘İSRAİL AÇIKLADIĞI HEDEFLERE ULAŞAMADI VE ŞARTLARINI DİRENİŞE DAYATAMADI’
Ateşkes anlaşmasına dair ilk etapta direniş örgütünden açıklama gelmezken, Hizbullah milletvekili Hasan Fadlallah, Lübnan devletinin otoritesinin çapının genişlemesini destekleyen örgütün savaştan daha güçlü çıkacağını söyledi. “İsrail’in açıkladığı hedeflere ulaşamadığını ve şartlarını direnişe dayatamadığını” belirten Fadlallah, “Binlerce kişi direnişe katılacak… İsrail’in direnişi silahsızlandırma önerisi akamete uğradı” dedi. (Al Arabiya, Dış Haberler)