Cenevre’de bugün başlayacak kritik buluşma öncesinde AKEL Larnaka ve CTP İskele (Trikomo) İlçe Örgütleri çözüm ve yeniden birleşmeden yana dün Pile Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdikleri iki toplumlu etkinlikte iki lidere olumsuz söylemlere son vermeleri ve diyaloğun yeniden başlatılması için yaratıcı ve samimi bir şekilde çalışmaları çağrısında bulundular.
AKEL Larnaka İlçe Sekreteri Hristalla Andoniu’nun yaptığı konuşma
CTP İskele İlçe Örgütü’nden değerli yoldaşlar,
Değerli dostlar,
Dikenli tellerin iki tarafından gelen ama ülkemiz için ortak bir vizyona sahip olan iki siyasi partinin ilçe örgütleri olarak bugün burada bir araya geldik. Bu vizyon, Kıbrıs sorununda yaşanan durgunluğun aşılması ve müzakerelerin yeniden başlatılması vizyonudur. Kıbrıs’ın gelecek nesilleri için Barış ve Federasyon vizyonudur.
İki gün önce AKEL ve Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin de aralarında yer aldığı onlarca Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk örgüt Kıbrıslıların büyük çoğunluğunun sesini duyurmak için Lefkoşa’daki Ara Bölgede bir araya geldiler. Cenevre’deki müzakere masasında yeterince temsil edilmeyecek olan ama kabul edilemez statükoyla ve taksimle uzlaşmayan Kıbrıslıların çoğunluğunun sesini duyurmak için bir araya geldiler.
Bu çerçevede, biz de Pile’nin iki toplumlu bölgesinden, her iki lideri de olumsuz söylemlere son vermeye, diyaloğun yeniden başlatılması için üzerlerine düşenleri yapmaya ve görüşme masasında 2017’deki Crans Montana konferansındakiler de dahil olmak üzere bugüne kadar varılan yakınlaşmaları ve Guterres çerçevesini temel alarak yaratıcı ve samimi bir şekilde çalışmaya çağırıyoruz. Onları Kıbrıs’ın tüm evlatlarının ortak vatanı, yeniden birleşmiş ve barış içerisindeki bir Kıbrıs için Kıbrıslıların tümünün ortak iradesine ve vizyonuna saygı göstermeye çağırıyoruz.
İki devletli çözüm veya konfederasyon fikirlerinin kabul edilemez olduğu açıktır. Ayrıca siyasi eşitlikle ve diğer temel yakınlaşmalarla ilgili olarak üzerinde mutabakata varılmış olan hususların yeniden müzakere edilmesine yönelik her türlü girişimin yararsız ve boşuna olacağı görüşündeyiz. Üzerinde anlaşmaya varılacak bir çözüme ulaşma imkânının olması açısından görüşme müktesebatının korunması önemli bir unsuru teşkil etmektedir.
Aynı zamanda yeni geçiş noktalarının açılmasının olumlu bir hava yaratılmasına, günlük ulaşım ihtiyaçlarının kolaylaştırılmasına ve Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler arasında daha geniş ilişkilerin kurulmasına yardımcı olacağı görüşündeyiz. Nitekim bunu bizzat BM Genel Sekreteri de talep etti. Bu doğrultuda özellikle Lefkoşa, Athienu-Lurucina bölgesi ve Kokkina’da yeni geçiş noktalarının açılması yönündeki taleplere kulak verilmesi gerekiyor.
Geçmişin şiddetini, milliyetçi aşırılıkları, hoşgörüsüzlüğü geride bırakıp, umut dolu ortak geleceğimizi birlikte inşa etmenin zamanının geldiğine inanıyoruz. Kıbrıs’ımızın bölünemeyecek kadar küçük, ama hepimizi barındıracak kadar da büyük olduğuna olan inancımızı bir kez daha vurguluyoruz.
Kıbrıs sorununun bugün içinde bulunduğu kritik aşamada mantığın, yeniden birleşmenin, barışın ve umudun sesinin gür ve net bir şekilde duyulması için Kıbrıslıların tümünü ortak hedef etrafında birlik olmaya çağırıyoruz.
Umudu canlı tutalım ve gelecek nesiller için barış dolu bir geleceği inşa etme kararlılığımızı güçlü bir şekilde bir kez daha vurgulayalım!
Kıbrıs’ımızın tümünü, bugün Pile’de olduğu gibi, dilinden etnik kökeninden ve diğer farklılıklarından bağımsız, tüm Kıbrıslıların barış içinde bir arada yaşayacakları bir ülke haline getirelim.
CTP İskele (Trikomo) İlçe Örgütü Başkanı Hüseyin Öztörel’in yaptığı konuşma
Değerli barışseverler,
17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de gerçekleşecek çok taraflı gayrı resmi görüşmeler, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin yeniden başlatılması için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Sekiz yıldır kesilmiş olan resmi müzakerelerin yeniden başlaması, hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar açısından büyük önem taşımaktadır. Cumhuriyetçi Türk Partisi İskele İlçesi olarak, tüm tarafları bu görüşmelere iyi niyetle ve yapıcı bir tutumla katılmaya davet ediyoruz.
Mevcut statükonun sürdürülebilir olmadığı açıktır. Hassas dengelere dayalı ve her an ciddi gerginliklere neden olabilecek çözümsüzlük hali, her iki toplumun da geleceğini belirsizlik içinde bırakmakta ve potansiyel ekonomik gelişmeyi engellemektedir. Bu durum gençlerimizin umutlarını kırmakta ve ülkelerinden göç etmelerine neden olmaktadır. Bölgemizdeki hassas jeopolitik dengeler de göz önüne alındığında, çözümsüzlük her iki toplum için de ciddi güvenlik tehditleri yaratmaktadır.
Kıbrıslı Türkler olarak yaşadığımız sorunların önemli bir bölümü Kıbrıs sorunundan kaynaklanmaktadır. Yaşadığımız sosyal, ekonomik ve demografik sorunların kökeninde Kıbrıs sorunu vardır. Dünya ile entegre olmamızın ve AB süreçlerine doğrudan ve aktif katılım sağlayabilmemizin önündeki engeller de büyük oranda Kıbrıs sorunundan kaynaklanmaktadır. O yüzden Kıbrıslı Türkler için bir çözüme ulaşmak yaşamsal önem taşımaktadır.
Ancak çözüme ulaşabilmenin yolu her iki toplum tarafından da kabul edilebilir bir çözüm modeline odaklanmaktan geçer. Uzun yıllardır yürütülen müzakere süreçleri ve yapılan akademik çalışmalar çok net ortaya koymaktadır ki, Kıbrıs’ta her iki toplumun da kabul edebileceği tek gerçekçi çözüm modeli federasyondur. İki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm, kalıcı barışın sağlanması açısından en makul yoldur. Federasyon temelli çözüm arayışları terk edilmemelidir. Partimiz siyasi eşitlik prensibinin yeniden tartışmaya açılmasına karşıdır. Yeni başlatılacak resmi süreç, başarıya ulaşabilmesi için, takvimlendirilmiş ve çözüm odaklı olmalıdır.
Çözüm, BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve Birleşmiş Milletler parametrelerine uygun biçimde ve geçmiş müzakere birikimlerinin korunarak ilerlemesiyle mümkündür. Bu zemini değiştirme veya gerçekçi olmayan alternatifler dayatma girişimleri, yalnızca çözümsüzlüğü derinleştirecektir. Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak bugüne kadar bu ilkelere bağlılığımızı koruduk ve bundan sonra da aynı kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz.
Ancak başarıya ulaşmak için yalnızca liderlerin değil, aynı zamanda toplumların da katılımını ve desteğini gerektirir. Toplumlar arası diyaloğun ve güvenin artması için siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle iş birliklerini önemsiyoruz. Bu bağlamda, AKEL’in Larnaka İlçesi ile kurduğumuz ortak çalışmalar, kitlelerimiz ve toplumlar arasında sinerji yaratmayı ve çözüm sürecine olumlu katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. AKEL’in çözüm süreçlerine verdiği desteği önemsiyoruz.
Görüşmelerin başarıya ulaşmasında karşılıklı güven ortamının oluşturulması kritik bir rol oynayacaktır. Uzun süren çözümsüzlük, toplumlar arası güveni zedelenmiş ve umutsuzluğu artırmıştır. Bu ortamı değiştirmek için her düzeyde teması artırmalı, diyalog kanallarını açık tutmalı ve günlük hayatın her alanında iş birliklerini desteklemeliyiz. Eğitimden ekonomiye, sosyal ve kültürel etkinliklere kadar geniş bir alanda kurulacak iş birlikleri, barış kültürünün gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır.
Kıbrıs’ta çözüme ulaşmak, sadece ada için değil, Doğu Akdeniz’in tamamında barış ve istikrarı güçlendirecektir. Bölgedeki enerji kaynakları ve jeopolitik dengeler, Kıbrıs sorununun çözümünü uluslararası bir mesele haline getirmiştir. Kapsayıcı bir çözümle, Kıbrıs, bölgesel işbirliğinin merkezi haline getirilebilir ve tüm ilgili taraflar açısından yeni işbirliği kapılarını açabilir. Bu nedenle, çözüm süreci bölge ülkeleri ve uluslararası toplum tarafından da desteklenmelidir.
Sonuç olarak, 17-18 Mart’taki görüşmeler, Kıbrıs sorununda çözüme ulaşmak için önemli bir adıma dönüşebilir. Cumhuriyetçi Türk Partisi İskele İlçesi olarak, tüm tarafları bu fırsata yapıcı yaklaşmaya, resmi müzakere sürecinin yeniden başlaması için samimi çaba göstermeye çağırıyoruz. Kıbrıslı Türk ve Rum toplumları olarak birlikte, barış içinde yaşayabileceğimiz ortak bir gelecek inşa etmek, hepimizin ortak amacı olmalıdır.
Sizleri barış dolu duygularla selamlarım!
